fbpx

Kanayan Yaramız Yurt Meselesi…

Bir eğitim öğretim dönemi daha yoğun sınavlar, tercihler ve tercih sonuçlarının açıklanması, benzeri birçok süreçten sonra başladı. Birinci basamak olan YGS sınavını geçen öğrenciler ikinci basmak olan tercihlerinde belirlenmesinden sonra başka bir sorun la karşı karşıya kaldılar. Bilmedikleri tanımadıkları tamamen yabancı oldukları bir ilde öğrenim görecekleri süre boyunca barınacakları bir mekân bulma. Binlerce öğrenci arasından devlet yurduna başvuran ve yurt kaydı çıkan öğrenciler bir bakıma kendini şanslı hissediyor. Nasıl hissetmesin ki; keza etraflarına baktıklarında birçok kişinin yurt çıkmadığından dolayı barınacakları bir mekân bulma uğruna aşırı bir çaba gösterdiklerini, belirli kişi ve cemaat üyelerine nasıl minnet etmek zorunda kaldıklarını görüyor. Hatta bazı öğrencilerin sırf bu sorun yüzünden bunca sıkıntıları çekerek geldikleri bu noktada her şeyi silip öğrenim hayatını noktalamak istediklerine şahit oluyor.

İşte bu noktada, bana ayrılan köşemde, içimden geçenleri,  bire bir şahit olduğum bir olayı sizlerle paylaşmaya ve bir çarpık zihniyetin daha ortaya çıkmasına vesile olacak bir durumu paylaşıyorum. Genelde hepimizin bildiği bir cemaate bağlı bulunan bir cemaat yurdu, sözde evinden öğrenim amaçlı ayrılan öğrencilerin barınması ve dini bilgileri aşılamaya çalışan şirin görünümlü bir yurt. Üstelik ismini vermekte de bir sakınca duymuyorum. Başka illerde bu cemaate bağlı bulunan yurtları ayrı tutuyorum çünkü orada ki uygulamayı bilmiyorum. Fakat Elazığ da bulunan ve bilindik bir cemaate bağlı Bahçelievler Öğrenci Yurdunda ki bir uygulama. Eğer Radyo ve Televizyon Bölümüne gidiyorsanız size bu yurtta yer yok! Dini hassasiyetiniz, ahlâkınız ne derece iyi olursa olsun bu bölümde kayıtlıysanız şansınıza küsün. Bu yurda kayıt yaptırmak için giden ve sırf böyle bir saçma uygulama yüzünden soyutlanan bir öğrencinin bu noktadan sonra bu yurdun bağlı bulunduğu cemaate ne gözle bakacağını bir düşünün. Sadece kaydı yapılmayan öğrenci değil aile fertlerinin bunun dışında aklıselim sahibi kişilerin vereceği tepkiyi düşünün. Yeni hükümetin artık bu sorun üzerinde çok iyi bir çalışma yapıp bu tür sorunları ortadan kaldırması, öğrenci ve aileleri bu bağnaz düşünce sahibi insanlardan ve bu tür zihniyetten tamamen kurtarmalıdır. Kaydını yaptıran bir öğrencinin istediği takdirde direk olarak bir devlet yurduna da kaydını yaptırabilmesi veya dershanelerde uygulanacak olan sistemin benzeri öğrencilerin yurt ihtiyaçları için de hayata getirilmeli. Devlet yurtlarına yerleşemeyen öğrencilerin devlet tarafından desteklenerek özel yurtlara yerleşmesi sağlanmalı, böylelikle üniversitelere yeni kaydolan öğrencilerin bu barınacak yer bulma kâbusundan kurtularak sadece öğrenim hayatına kendini verip adapte olması sağlanmalıdır. Üstelik böyle bir sistem öğrencileri genel olarak yurtlara yönlendireceğinden, onları dışarıdan gelecek her türlü tehlikelere karşı daha rahat koruyabilir ve her an denetlenmesi mümkün bir hâle getirebilir. Böylelikle öğrenciler sadece derslerine odaklanarak öğrenimlerini kısa sürede tamamlayıp sorunsuz bir şekilde mezun olacakları bir sistem hayata geçirilebilir. İşte o zaman tamamen keyfi kurallar koyarak insanları ötekileştiren bu tip zihniyetteki kurum ve insanlar bağlı bulundukları yurtlarını da alarak istedikleri gibi hem çalıp hem oynayabilirler. Nede olsa böyle bir durumda oynayabilecekleri alan ve zamanı bol bol bulabilirler. Artık bu günlerin uzakta olmadığını temenni ediyorum. Bize düşense elimizden geldiğince kamuoyu oluşturarak bu kanayan yaraya deva bulmak için çabalamak.Bu konuda ki görüşlerimizi düşüncelerimizi yetkili mercilere ulaştırarak süreci hızlandırmak. Türkiyemizin ve eğitimde ki kanayan bu yaramızın en kısa süre içinde son bulup muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak dileğiyle …

Yazar : Burak Saka

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir