Sınavların ardından
Bir ygs lys sınav sürecini daha geride bıraktık. Sınav sonuçları açıklandı. Bu sonuçlara göre öğrenciler üniversite tercihlerini yaptılar. Bu tercihleri yaparken ailelerine danıştılar, rehber öğretmenleriyle bilgi alışverişinde bulundular, arkadaşları ile görüştüler konuştular ve kendileri için en uygun olacak bölümü yazmaya çalıştılar.
Bütün öğrencilerin yazdıkları bölümlerin hayırlı olmasını dilerim. Şimdi bundan sonra gelecek üniversiteyi ve bölümü bekleme süreci. Buda ayrı bir heyecan tabi ki. sınav sonuçlarını görünce bazı öğrenciler havalara uçtu mutluluktan , bazı öğrencilerse çok üzüldü , bazıları ise pekte umursamadı. Öğrencilerle beraber ailelerde sevindi veya üzüldü. Çalışan öğrenciler hakettiği güzel sonuçları aldı diyebiliriz. Çalışmayan öğrenciler ise maalesef istemedikleri sonuçları aldı. Bazı istisnai durumları saymazsak. Sınav bir yılın sonucu demek aslında. Bir yıl ne yapmış öğrenci ? ders mi çalışmış yoksa sürekli bilgisayar oyunları mı oynamış. Kendisini kandırmış mı çalışıyorum diye yoksa gerçekten derslerini çalışmış mı ? bunları neden söylüyorum , sınavlar geçti bunlara ne gerek var diyebilirsiniz fakat bu sınavlar bitiş değil hayat bir sınav , karşımıza sürekli sınavlar çıkmaya devam edecek. Öğrencinin oturup bir yılın muhasebesini yapması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü ileriki yıllarda aynı tempoyla aynı mantaliteyle giderse derslerinde başarılı olacak veya olamayacak demektir bu aynı zamanda.
Peki bu sınavlarda öğrenci nasıl başarılı olabilir ? bunu başarılı öğrencilere sorduğumuzda günü gününe tekrarlarla ilerlediklerini , başarmaları gerektiğini düşündüklerini içlerinden gelen bir motivasyonla kendilerini dersin başında bulduklarını görürüz. Onlarda ders çalışırken sıkılırlar fakat çalışmaya devam ederler. Ve bir yerden sonra öğrenme düzeyini geliştirdikçe ders çalışmak daha az sıkıcı olur. Başarılı olamayan az puan alan öğrenciler ise bir yıl boyunca kitabın kapağını açmayan , bilgisayar oyunları oynamaktan ders çalışmaya fırsat bulamayan , vakit bulamayan öğrenciler olduklarını görürüz. Tabi sınavlarda başarıya etki yapan başka etmenlerde vardır ama ilk etmen öğrencinin dersleri başarmak istemesinin derecesidir. Sınavları kazanmayı çok istiyorsa çalışma yöntemlerini , kitapları yaparak öğrenerek kendisi bulur. Sorar soruşturur bir şekilde ilerleme sağlanır çünkü sürekli zihnini derslerini nasıl edece ile meşgul eder. Dinlenmez mi elbette dinlenir . dizi film izlemez mi elbette izler. Ama zamanı gelince . sınavlardan önce az az vakit ayırır. Sınavlardan sonra ise istediği gibi dinlenebilir.
Peki üniversite seçimlerinde nasıl düşünmek mantıklıdır ? öğrenciler bir sınav döneminden sonra çalışsa da çalışmasa da hemen bir üniversiteye tabiri caizse kapağı atmak isterler. Halbuki bu her zaman çözüm değildir. Yani eğer istediğin sevdiğin ve bölümü bitirdiğinde kolaylıkla iş bulabileceğin evini geçindirebileceğin bir bölüm yazabilecek puanın varsa yaz. Yoksa bir yıl daha beklemek daha mantıklı geliyor bana. O bir yılda gerekirse destek alıp güzelce çalışıp sıralamasını yükseltip , üniversiteyi bitirdiğinde iş bulabileceği güzel bir bölüme gitmeli öğrenci. Yok sonraki bir yılda çalışacağını gözü kesmiyorsa puanı da çok düşükse açıktan güzel bir bölüm yazıp sonra aynı zamanda bir meslek öğrenmek için bir ustanın yanına girmekte mantıklı bir yol. Sonuçta hem üniveriste diploman olacak hemde elinde bir mesleğin olacak.yani eğer okumaya gözün yoksa bari ailene yük olma değilmi.
Üniversite okumak kültürü artırabilir evet ama sadece bunun için üniversiteye gidilecekse yanlış. Çünkü gerçek hayatta ekmek parası kazanmaktır öncelikli olan ve kendimizi gerçekleştirebileceğimiz bir meslek olmalı seçtiğimiz. Önceliğimizin bunu sağlayacak mesleklere bölümlere yönelmek olmalı.
Yazar : Muhammet Aksoy
