Ortaçağı kapatıp yeni çağı başlatan,bin yıldan beri süren Bizans imparatorluğuna son veren,kale ve surların top ve güllelerle yıkılabileceğini kanıtlayıp avrupada ki krallıkların hakimiyetlerini kaybetmesine sebep olan ve en önemlisi Peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)’in övgüsüne ulaşılan büyük gün 29 Mayıs 1453.Daha önce sahabeden Ebu Eyyûp El-Ensari Hz. Kuşattığı fakat muaffak olamadan burada yaşamını yitirdiği daha sonra birçok kuşatma sonrası Yıldırım Beyazid’in kuşatmalarına da direnen Bizans 6 Nisan 1453 günü tekrar kuşatılarak Fatih Sultan Mehmet ve ordusunun iman ve azmi sonrası nihayet 29 Mayıs 1453 günü daha fazla direnemeyerek Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine girmiştir.Osmanlı İmparatorluğunun 29 Mayıs 1453 günü istanbulu fethetmesinden sonra bu coğrafyada bütün etnik kökenlerin ve farklı dinlere mensup insanların huzur ve refah içinde yaşadığı bir ortam hüküm sürmüş nitekim Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul düştükten sonra burada ki halka,herkesin dinini istediği gibi yaşayabileceklerini can ve mal güvenliklerinin devlet garantisi altında olduğunu bir konuşma yaprak sıcağı sıcağına bildirmiştir.
Fakat tarihimizde her süreçte olduğı gibi İstanbulun fethi sırasında da birtakım gizli ilişkiler ve menfaat çıkarları baş göstermiş,tüm bu entrika ve hesaplara rağmen bu fetih gerçekleşmiştir.Kuşatma sırasında Fatih Sultan Mehmet’in başveziri olan Çandarlı Halil Paşa kuşatmanın kaldırılması yönünde bir politika izlemiş buna rağmen Fatih Sultan Mehmet geri adım atmayarak Fethin gerçekleşmesini sağlamıştır.Çandarlı Halil Paşanın burada devletin çıkarları için hareket etmeye ve yönlendirmeye çalıştığını da düşünebiliriz.Çünkü herkesin kendine göre bir fikir ve yöntemi olması gayet doğal ama Bizansın son magadükü “Lukas Notoras”a neden bu kadar direndikleri sorulduğunda “Çandarlı imparatorumuzdan gizlice dayanmasını istemişti” demesi ihanet varsayımını güçlendirmiştir.Daha sonra bu süreç Çandarlı Halil Paşanın idamıyla sonuçlanmıştır.Fetihten sonra bu millet birçok oyun hesap ve entrikalara şahit olmuş ve yeniden fetih ruhu ve tüm evliyanın da manevi desteğiyle bu entrikalardan alnının akıyla çıkmayı başarmıştır.18 Mart 1915’den 9 Ocak 1916’ya kadar süren ve tüm imkansızlıklara rağmen mutlak zaferle bitirdiğimiz Çanakkale Zaferi’de İstanbul’un ikici kez fetih edilmesinin bir örneğidir.Bir tarafta tüm tehçisat ve ağır silahlarla donatılmış donanmalarıyla İtilaf devletleri bir tarafta ise türlü imkansızlıklar içerisinde askerine yiyecek dahi veremeyen Osmanlı ordusu.Fakat bu millet 29 Mayıs 1453’de Fatih Sultan Mehmet ve ordusunun İstanbulu fethettiği gibi 9 Ocak 1916’da aynı kararlılık ve fetih ruhunu yaşayarak İstanbul’un bu milletten alınamayacağını tüm dünyaya birkez daha göstermiştir.Onbinlerce şehit kanıyla bu toprakların tapusunun bu millette olduğunu kanıtlamıştır.
Günümüzdede fetih devam ediyor aslında.Büyüyen,eski kudretli günlerine yavaş yavaş dönen Türkiye’nin önüne yeniden türlü kumpaslar kurularak 29 Mayıs 1453’ün intikamını almaya çalışıyor tüm dış güçler ve onları içerde ki maşası olan kimliklerinde ise T.C vatandaşı yazan sözde vatanseverler.Fakat yine başarılı olamadılar her çırpınışlarında ve hamlelerinde bu millet bir fetih daha yaşadı.Bu millet binlerce yıllık geçmişiyle ve bundan önce kazandığı zaferleri tüm dünyanın yüzüne vururcasına güçlü ve istikrarlı duruşunu devam ettirecek Allah’ın izni ve binlerce şehitlerimizinde desteğiyle.
Her birimizin bu günlerde yaşanan 29 Mayıs 1453,9 Ocak 1916 ve bir çok kez İstanbul’un fethinin tekrarlandığı günlerin hesabının görülmek istendiği bu girişimlerde bir rolü olmalı.Tüm dünyaya bu milletin 29 Mayıs 1453’deki kararlılık ve azmin devam ettiğini ve her zaman millet olarak İstanbulu bir kez daha fethetme gücünün bulunduğunu tüm dünyaya haykırırcasına geçmişini bilmesi ve bu yaşanan olaylardan ders alıp,günümüzde ki olaylarda bize gösterilmek istenileni değil araştırarak olayın asıl iç yüzünü görmemizin bizim boynumuzun borcu olduğunu unutmamalıyız.Unutmamalıyız ki o günün Bizans ruhu hala pusuda yatmış ve aciz bir anımızı beklemekte.Bu millet Allah’ın izniyle daha çok fetihler gerçekleştirecek ve Bizans ruhunun heveslerini kursaklarında bırakacaktır.
29 Mayıs 1453 gününü biz torunlarına armağan eden ve emanet olarak bırakan Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere tüm şehitlerimizin ruhu şaad olsun.Tüm milletimizin 29 Mayıs 1453 fetih günü kutlu olsun.
Yazar : Onur Saka
