fbpx

Arıların büyük görevi

OMÜ Veteriner Fakültesi’nin yaptığı çalışmayla arıların çevre kirliliğinin belirlenmesinde önemli rol oynadıkları tespit edildi.

Çevresel kirlenme ve etkilerini belirlemede biyolojik yapıların büyük duyarlılık gösterdiği, arı ve arı ürünlerinin çevresel kirliliğin tespitinde kullanılabilecek önemli araçlardan olduğu belirtildi. OMÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nisbet başkanlığında yürütülen çalışmayla, çevre kirliliği ile arıların davranış ve ani ölümleri arasında ilişki olduğu, arıların çevre kirliliğinin belirlenmesinde önemli rol oynadıkları tespit edildi.

Doç. Dr. Nisbet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çevresel kirlenme ve etkilerini belirlemede biyolojik yapıların büyük duyarlılık gösterdiğini, arı ve arı ürünlerinin çevresel kirliliğin tespitinde kullanılabilecek en önemli araçlardan olduğunu söyledi.

Arıların çevre kirliliğinin belirlenmesindeki rolüne ilişkin bir çalışma yürüttüklerini ve başarılı sonuçlar elde ettiklerini anlatan Nisbet, çalışma kapsamında Karadeniz Bölgesi’nde farklı çevresel özelliklere sahip dört alan seçildiğini ve bu alanlara dört ay süreyle 22 arı kolonisi yerleştirildiğini kaydetti.

Çalışmanın amacının, bitki türü ve coğrafi farklılıkların arı dokusu ve balın mineral düzeyleri üzerindeki etkilerinin incelenmesi ve çevre kirliliğinde risk oluşturan mineraller ile ağır metallerin tespitinde arı ve arı ürünlerinin biyoindikatör (Bitki ya da hayvansal organizmaların çevrelerindeki yararlı ya da zararlı madde karışımlarından birine karşı en duyarlı olanı) olarak kullanma etkinliğinin saptanması olduğunu belirten Nisbet, şöyle devam etti:

“Arılar çiçekli bitki, hava ve su kaynaklarından yararlanabilirler. Böyle bir alanda her türlü biyolojik ve kimyasal kirliliği topladıkları su, polen ve nektar kaynakları ile kolayca kovanlarına taşıyabiliyorlar. Hatta genetik yapısı değiştirilmiş bitkilerin tespiti de bu yolla mümkün. Bu da bölgede mevcut kirlilik düzeyinin yansıtılmasında önemli bir rol oynamakta. Bu nedenle arı ürünlerinin kimyasal özellikleri çevre kalitesi ile doğrudan ilişkilidir. Yani farklı polen kaynakları bal içeriğini etkilemektedir. Bu yüzden balların şeker içeriği, elektriksel iletkenlik, enzimatik aktiviteler, su ve mineral içeriği gibi fiziko-kimyasal özellikleri ile polen analizleri botanik orijinin belirlenmesinde önemli bir kriter oluşturmaktadır. Bal arıları doğal alanların, habitatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması için halkanın etkili parçasını oluşturmaktadır. Yaptığımız çalışma kapsamında çeşitli bölgelere yerleştirdiğimiz arı kolonilerinden elde edilen balların analizlerinde bölgenin çevresel kirliliğini, kimyasal kalıntılarını belirledik.”

ARI KOLONİSİ ÖLÜMLERİ

Özellikle son yıllarda milyonlarca arı kolonisinin ölümünün, çevre ve iklim değişikliğine ilişkin bitkilerde oluşan yaşam döngülerindeki değişikliğe bağlı olabileceğinin düşünüldüğüne dikkati çeken Nisbet, şunları kaydetti:

“Çevre değişiminde rolü olan kirleticiler ister hava, ister toprak ve su olsun sonuçta bir taraftan doğada bulunan canlılarda hücresel ve moleküler düzeyde yapısal tahribata yol açarak ekosistemde denge bozukluklarına neden olmaktadır. Ayrıca besin zincirinin önemli halkasını oluşturan tarım ürünleri aracılığı ile insanlar ve hayvanlarda toksisiteye yol açarak sağlığı ve yaşamı tehdit eder duruma gelmiştir. Kirlenmeyi ve etkilerini belirleme çalışmalarında biyolojik sistemler büyük duyarlılık göstermektedir. Bu yüzden çevre kirletici maddelerin tespiti ve değerlendirilmesi için biyoindikatör kaynaklı tekniklere ilgi giderek artmaktadır. Bu yöntemle bazı kirlenme durumlarını, biyolojik sistemlerdeki değişimler ile kimyasal kalıntıları belirleyerek ortaya çıkarmak mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada, bitki türü ve coğrafi farklılığın arı dokusu ile balın mineral düzeyleri üzerindeki etkilerinin incelenmesi yanı sıra çevre kirliliğinde risk oluşturan minerallerin, ağır metallerin tespitinde arı ve arı ürünlerinin biyoindikatör olarak kullanma etkinliğinin araştırılmasında önemli olmuştur.”

Doç. Dr. Cevat Nisbet, arılarla çevre kirliliğinin belirlenmesinin daha pratik, ucuz ve etkili bir tarama yöntemi olarak kullanılabileceğini vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir