Müslüman, sen cihan şümul bir davanın mensubusun. Dünyada olup bitenler karşısında hissiz, duygusuz kalamazsın. Bu gün dünya emperyalist güçlerin hegemonyası altında inim inim inlemektedir. İslam’ın yok edilmesi için girişilen bu savaş beynelmilel Siyonizm’in menfaatleri doğrultusunda gerçekleşmektedir.
Irak, Suriye, Mısır, Libya, Filistin, Afganistan ve daha bir çok islam diyarı Amerika’nın ve batının çizmesi altında inletilmekte.. Emperyalist zihniyetin yardımıyla Yahudi Siyonizm’i genişleyip cihan hâkimiyeti kurmak için masum Müslüman halka büyük bir vahşet tertip etmiştir. Arap baharı adıyla ortaya çıkan oyun, bugün orta doğuyu kasıp kavuran zulüm olarak gözler önündedir.
Orta doğu ve Afrika’da Irak, Suriye, Mısır, Libya, Filistin, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Keşmir, Somali, Myanmar.. Rus zulmü altında Çeçenistan, Uzak doğuda Çin zulmü altında Doğu Türkistan ve daha birçok İslam ülkesi…
Kana susamış vahşiler, hürriyet çığırtkanlığı yapıp dünya cenneti vadeden ikiyüzlü, gözü dönmüş barbarlar, Iraklı Müslümanların kanlı gözyaşlarıyla alay ederek vahşice saldırdılar. Afganistan da yaşananlar ırak tan farklı değildi halen sürüyor. Dünya kamuoyu bu alçak zulüm karşısında sustu, bizdeki hâkim mevkilerde olanlar da onların zaferi için dua etmekten geri durmadılar. Suriye de zalimler elbirliği yapmış masum ve mazlum Suriye halkına saldırıyor. Çocuk ergen, genç ihtiyar demeden kelimenin tam anlamıyla katliam yapıyor. Bunlardan bana ne dersek sıra bize de gelir.
Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama anlatacağım hikâye tam bizi anlatmaktadır. 2. Dünya harbinde bir Protestan rahip şöyle diyor: “Dediler ki; Hitler Yahudileri öldürüyor. Yahudilerden bana ne ben Hıristiyan’ım, dedim. Daha sonra: Katolikleri öldürüyor dediler. Onlardan bana ne ben Protestan’ım, dedim. Ortodokslar için de ayını şeyleri söyledim. Sıra bize (Protestanlara) geldiğinde yardım istemek için etrafımda kimse kalmamıştı,” diyor.
Bizde ki terör kendiliğinden mi çıktı? Yakın zamana kadar Gün geçmiyordu ki güney doğudan şahit haberleri almayalım. Dostumuz dediğimiz küfür cephesi bizi yıpratmak, bölüp parçalamak için içimize bir terör belasını soktular, kırk yıldır bu belayla uğraşıyoruz. Bu günlerde çözüm süreci sürmesine rağmen terör eylemleri hız kazanmış durumda. Şer odakları hala PKK terörünü besliyor. Bu tezkereyle daha da güçleneceklerini düşünüyorum. Gezi olaylarıyla bu sahte baharı Türkiye de devam ettirmek istediler. Ama şükür ki birkaç çapulcu hain dışında bu oyuna gelen olmadı. Gezi olaylarının destekçileri de yine onlardı.
Suriye de yaşanan zulüm ve katliam Irak’ta Afganistan’da Afrika da (Somali de Myanmar da) yapılan vahşet yüreğimizi sızlatmalı. Güney doğudan gelen şehit cenazeleri yüreğimize büyük bir acı olarak oturmalı. 1991 yılında Saddam’ın İsrail’e attığı bir iki göstermelik füze sonucu ölen İsrailli çocuklar için “gönlüm tüllendi” diyenlerin nedense ağzını bıçak açmıyor. Müminin derdi ile dertlenmek bu mu? Amerikan köşklerinde oturarak peygamber varisi olunmaz.
Kâfir küfrünü kusarken, mümin azminde sebat edip cehdini, gayretini artırmalıdır.
Müminin dostu mümindir. En azından bu büyük musibete maruz kalan Müslüman kardeşlerimizin dertleriyle dertlenelim. Ortak değerlerimiz de birleşirsek her türlü musibetin üstesinden geliriz. Hatta küfrü dize getiririz.
Eğer biz kendimize gelir, İslam’a ve İslam kardeşliğine sımsıkı sarılırsak bu badireleri atlatmamız çok kolay olacaktır. Bütün dünyada İslami hareket dev adımlarla yol almaktadır. İlerde zafer günleri bizi bekliyor. Şüphesiz zafer inananların olacaktır. “istikbal inkılabatı içerisinde en gür seda İslam’ın olacaktır.” Ama biz silkinip kendimize gelmeliyiz. İslam yeniden gündemdedir ve ebediyen yaşayacaktır. İnananları, zalimlerin zulmü hak yoldan alıkoyamaz. Allah nurunu tamamlayacağını bildiriyor. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Bizim bundaki rolümüz ne olacak bu önemli…
Eğer biz bu konuda gevşek davranırsak Allah bizim elimizden bu nimeti alır, bizim yerimize başka bir kavim getirir. Onların eliyle dinini yüceltir, nurunu tamamlar.
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda cihad eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah’ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir. (Maide/54)
Ayeti celilenin işaret ettiği yol açıktır. Ancak IŞİD’in yaptığı gibi terörist eylemlerle yola çıkıp bunun adına İslam diyerek Müslümanlara zulmetmek, önüne geleni kâfir damgası vurup erkekleri katletmek, kadınları cariye diye alıkoymak Müslüman’ın vasıflarından değildir. Çocuk-ergen, genç-ihtiyar, kadın-erkek demeden büyük şenaatlerle vahşetler yaşanıyor. Büyük katliamlar yapılıyor…
Allah Teâlâ:
“Haddi tecavüz etmeyin. Şüphesiz ki Allah haddi tecavüz edenleri sevmez” buyuruyor. (Bakara/190)
Bu ayette hedef ve gaye belirtildikten sonra harp sahasının‘da sınırları belirtiliyor. Yani Müslümanlar için bir problem teşkil etmeyen kadın, çocuk, ihtiyar ve çeşitli dinlere mensup rahiplere ve abidelere saldırmayın…
İslam bütün şenaatlerden nefret ettiği gibi, bu durum İslam şuuruyla da bağdaşmaz. Üstelik bu şenaatler Müslüman’ım diyenler tarafından Müslüman’a karşı ve İslam adına yapılıyorsa… Bunun adına İslam denemez ve İslam adına böyle bir şeyi yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Müslüman bu tür fenalıklardan da sakınmalıdır.
Günümüzün cihadı irşad yolunu tutmaktır. “Emri bil maruf ve neyi anil münker yapamak” en önemli ve en geçerli cihattır.
Yazar : İkrami Berker