Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze kıldı.
Arnavutköy Merkez Camii’nde İkinci Namazı sonrası avluda toplanan Arnavutköy Ülkü Ocakları üyeleri Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı lanetledi. Arnavutköy Ülkü Ocakları Başkanı Feyyaz Uzun, Çevre ilçelerden gelen Ülkü Ocakları İlçe Başkanları, Ülkü Ocakları İstanbul 3. Bölge Başkanı M.Suat Uzun ve yüzlerce ülkücü genç imam eşliğinde gıyabi cenaze namazı kıldı. Kılınan namazın ardından hayatını kaybeden Doğu Türkistan’daki tüm Müslüman Türkler için dualar edildi.
Kılınan gıyabi cenaze namazının ardından Ülkü Ocakları İstanbul 3. Bölge Başkanı M.Suat Uzun,Doğu Türkistan’da yaşanan katlima karşı sessiz kalmayacaklarını ifade ederek bir basın açıklamasında bulundu.
KATLİAMLAR ÖZELLİKLE RAMAZAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edildiğini ve söz konusu Doğu Türkistan olduğunda İnsan Hakları Beyannameleri herhangi bir hüküm teşkil etmediğini ifade eden M.Suat Uzun, “Özellikle ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerleri hedef alınmakta sözde demokrasi havarileri özlerindeki “haçlı” ruhunu bu zulme karşı sessiz kalarak ortaya koymaktadırlar. İçerisinde bulunduğumuz bu ramazan ayında da tablo değişmemiş ve aynı senaryo bir kez daha uygulamaya konulmuştur” dedi.
Uzun, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak, son günlerde , Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dışı olaylardan sonra haklı tepkimizi ortaya koymak, Ramazan-ı Şerif ayını idrak ettiğimiz bu mübarek günlerde, Çin’in zulmü altında şahadete eren Doğu Türkistanlı soydaşlarımızla manevi olarak hemhal olabilmek amacıyla Türkiye genelinde gıyabi cenaze namazı kılıp akabinde basın açıklamaları yaparak, şehit soydaşlarımızı rahmet ve minnetle andık. Fakat ne acıdır ki, Ayn’el Arap(bazı kesimlerce Kobani)’ta iki terörist gurubun çarpışmasına ağlayanlar, lanetleme ve kınamalarla bu çatışmayı gündemden düşürmeyenler söz konusu Doğu Türkistan olduğunda yine “lal” oldular. Suskunluk ve umursamaz tavırlarıyla Çin’in zulmüne olan ortaklıklarını tekrar gözler önüne serdiler.
Devletin memuru olmak yerine hükümetin adamı olmayı tercih edenler, kendilerine durumdan vazife çıkararak, bazı mahfillere şirin görünmek için yarıştılar. Türkiye genelinde İl ve ilçe temsilciliklerimiz tarafından tamamen halisane niyetlerle düzenlenen gıyabi cenaze namazları, bazı il ve ilçelerde müftülüklerce ve din görevlilerince engellenmeye çalışıldı. Kimi yerlerde Cuma namazı sonrasında gıyabi cenaze namazı için bekleyen cemaate, namaza katılmamaları yönünde telkinlerde bulunuldu.
Adana, Burdur, Çankırı, İstanbul, İzmir, Karabük, Sinop, Şanlıurfa ve Yozgat illerinde gıyabi cenaze namazı kılmak üzere toplanan cemaate, gıyabi cenaze namazı kıldırmamak için çeşitli bahaneler ileri sürülmüş; bazı il ve ilçelerde müftülüklerin üzerlerine vazife olmayan mülahazalarda bulundukları görülmüştür. Bu bahaneler, söz konusu gıyabi cenaze namazını Ülkü Ocakları’nın düzenlemesinden dolayı oldukça çeşitlendirilmiş, bazı yerlerde izin olmadığı bahane edilmiş, bazı yerlerde ise Ülkü Ocakları’nın siyasi bir kurum olduğu öne sürülmüştür. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Ülkü Ocakları siyasi bir kurum değil, milli ve manevi değerlerde buluşan gençliğin odak noktası, Türk gençliğinin bekası için mücadele eden bir SİVİL TOPLUM KURULUŞUDUR. Diğer yandan, gıyabi cenaze namazı, herhangi bir makamın izni ile yapılan bir ibadet değildir. Gıyabi cenaze namazı kılmak için herhangi bir makamdan izin almak hukuken de dinen de gerekli değildir. Herhangi bir izin alma yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, gıyabi cenaze namazı kılınacağını, önceden kendilerine nezaketen bildiren ülküdaşlarımızı engelleme girişiminde bulunan sayın din görevlilerini kendi gerçek işleri ile meşgul olmaya çağırıyoruz. Kendilerini dünyevi kaygılardan azade olarak yalnızca Allah’ın rızasına talip olmaya davet ediyoruz. Zira ahirette gram şaşmayan terazinin ilahi ölçüsü, hükümetlere yaranma çabası değil; Allah’ın hükümlerine sadakattir. Bu makam ve mevki düşkünü kimselere, üstünlüğün yalnızca takvada olduğunu ve kendilerine yapılan ödemelerin hükümetin ayakkabı kutularından değil milletin kasasından çıktığını da bir kez hatırlatmak isteriz.
Önümüze çıkarılan engeller bizlerin şevkini kırmaktan ziyade; çok daha büyük faaliyetler yapmak için birlik ve beraberlik içinde olmaya sevk etmektedir. ÜLKÜ OCAKLARI, TÜRLÜ ENGELLEMELERLE KARŞI KARŞIYA KALAN GÖNÜLDAŞLARIMIZIN GİYABİ CENAZE NAMAZINI KENDİ KILDIRMASIYLA ŞEHİT OLAN SOYDAŞLARIMIZA KARŞI SON GÖREVİNİ TÜRKİYE GENELİNDE YERİNE GETİRMİŞTİR. Niyetimizde, amelimizde hayır olduğu için; sadece milletimizden destek alarak ve sadece Allah’ın rızasını gözeterek ülkemizin dört bir tarafında, Doğu Türkistanlı soydaşları için kıyama duran milletimize öncülük etmenin şerefini yaşadık.
Doğu Türkistan için sesimize ses verip, mazlumların ümitlerini tekrar yeşerten, yegane destekçimiz ve umudumuz olan büyük Türk milletine, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Böylesine anlamlı bir faaliyete engel olmaya çalışanlara karşı her iki dünyada da hakkımızdan vazgeçmeyeceğimizi beyan ediyor, kendilerini milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
Kaynak: Haber Aktivite