MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Erdem Karakoç Arnavutköy’de çalışmalarda ve ziyaretlerde bulundu.
MHP Milletvekili Adayı Erdem Karakoç ziyaretler sonrası MHP Arnavutköy İlçe Başkanlığı’nda açıklamalarda bulunarak, “Bölgede 31 adayımız var 3’erli gruplar halinde on günde bir buradayız. Yani seçim boyunca her adayımız ilçemizin 4 programına katılacağı anlamına geliyor. Arnavutköy bir yatırım bölgesi olarak görülüyor. Buranın sıkıntısını bilmek için burada yaşamak gerekiyor. Ama insanlar dışarıdan baktığında sadece yatırım bölgesi olarak görüyor. Yeni yatırımlar nedeniyle bir merkez haline geliyor ve buradaki insanlar diğer bölgelerdeki insanlara göre en azından geleceklerinden daha umutlu. Ama kentleşme öylemi olacak bunu şimdiden kestirmek zor. Ama 2 3 sene sonra yığılmalar, binalar, yoğun nüfus hepsi burada da olacak. Zamanla şehirleşmenin getirdiği bütün olumsuzlukları burada da yaşayacağız. Buraya daha önceden İstanbul’un ciğerleri olarak bakılıyordu ama Türkiye’yi yönetenler ciğere gerek yok dediler ve o şekilde devam ediyorlar” dedi.
“Ortaya birçok pislik saçıldı”
1 Kasım seçimlerine değinen Erdem Karakoç, “1 Kasım’da Cenab-ı Hak milletimiz için ne hayırlıysa onu versin. Milliyetçi Hareket Partisi beklenenin 5-6 puan üzerinde oy alacak. Milliyetçi Hareket Partisi koalisyonun bir parçası olacaktır. Çünkü gerçekçi olmak lazım süre az ve bu süre bizim 16’dan 36’ya sıçrama yapmamıza müsait değil. Dolayısıyla MHP koalisyonun bir parçası haline gelecek. Çünkü Türkiye MHP’nin şartlarını artık kabul eder hale geldi. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 4 şartından biri olan Anayasa’nın ilk 4 maddesine dokunulmaması konusunda Mehmet Ali Şahin’in resmi açıklaması var. Bize bunu demek hakarettir, değiştirmeyeceğiz diyor. Halbuki biz biliyoruz ki Dolmabahçe görüşmelerinde bu 4 madde üzerinde görüşme yapılıyordu. 2. madde olan çözüm süreci denen yıkım sürecinin terör örgütü liderleriyle sürdürülmemesi. Yine AKP’li Yalçın Akdoğan’ın söylediği bir söz var. Çözümle ilgili bir müzakereden ziyade Kandil’de çevrilecek bir çözüm filminden bahsedilebilir dedi. Her ne kadar Tayyip Bey biz bunu buzdolabına kaldırdık diyorsa da bence çürümeye terk edildi. 3. madde olan 4 bakanın yargılanması. Bir koalisyon vardı cemaat ile milli görüş arasında. Cemaat koalisyonun büyük kanadıyla takışınca ortaya birçok pislik saçıldı. Ortada çok kirli bir elbise var ve bu kirli elbisenin çamaşır makinesinde yıkanması lazım. O çamaşır makinesi de Anayasa Mahkemesi’dir. Bunu sadece MHP’liler istemiyor, sadece CHP’liler istemiyor. Bunu iktidar partisinin büyük bir kısmıda istiyor. Anlaşılan o ki 4 bakanın yüce divana gidip sorgulanmasının önünde bir engel yok. 4. maddeye gelince Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanlığı değil de başkanlık yapmaması talebimiz çok haklı bir talep. Cumhurbaşkanı buna uymama konusunda ısrarlı olabilir mi olabilir. Ama iddiamız şu. Cumhurbaşkanı Anayasa’dan almadığı bir yetkiyi kullanmaya kalkar ise imza yetkisi olmadığı için 23 Nisan başbakanına benzer. Biliyorsunuz 23 Nisan’da yarım saatliğine başbakanlığı çocuklara verirler koltuğa otururlar ama imza yetkisi yok. Türkiye’nin başındaki insan evet Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanının Anayasa’da belirtilen bütün yetkilerine sahip. Ama başkanlık yetkilerini kullanmaya sahip değil” dedi.
