fbpx

HDP’Lİ VEKİL ADAYLARINDAN BASINA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Arnavutköy İlçe Teşkilatı basınla kahvaltıda bir araya geldi. HDP’li milletvekili adayları İstanbul 3. Bölge’den Şefika Gürbüz, 28 Şubat sürecinin başörtüsü mağdurlarından İstanbul 1. Bölge’den Selahattin Demirtaş’ın hemen ardından aday olan Hüda Kaya, yine 3. Bölge’den Milletvekili Adayı M. Şerif Öner’i seçim çalışmaları münasebetiyle teşkilat açılışları için Arnavutköy’e geldi. Milletvekili adayları açılışlar öncesi Arnavutköy’de görev yapan gazetecilerle kahvaltı programında bir araya geldi.

Basına özel olarak düzenlenen kahvaltıda HDP Arnavutköy ilçe Teşkilatı Basın Sorumlusu İbrahim Tanrıverdi öncelikle gazetecilere katılımlarından dolayı teşekkür etti ve milletvekili adaylarını tanıttı. Tanrıverdi’nin konuşmasının ardından kısa bir konuşma da HDP Arnavutköy İlçe Başkanı Mustafa Aras yaptı. Aras konuşmasında, basın mensuplarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti ve milletvekili adaylarının günlük programının özetini anlattı.

“HDP’NİN MECLİSTE OLMASINI TÜM KESİMLER İSTİYOR”

Açılış konuşmalarının ardından ilk sözü İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hüda Kaya aldı. Kaya, gazetecilere davete icabetlerinden dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasında HDP’nin seçim çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Kaya; “Seçimlere çok kısa bir süre kala halkımızla her yerde bir araya geldiğimizde, hatta daha önce AK Parti’ye oy vermiş olanlar dahi şunu söylüyorlar. Biz elimizle bir canavar büyüttük, fazla ileri gitti. Ve AK Parti’den rahatsızlığın dalga dalga yayıldığı ve Türkiye seçim tarihinde ilk defa bu kadar büyük bir kararsız kitleyle karşı karşıyayız. Bu CHP’den de var, MHP’den de var tabii ki en çok AK Parti’den var. Herkes adaletsiz, eşitsiz bir seçim dönemi yaşıyoruz. Bizlere hiç oy atmamış, Kürt hareketine hiç yanaşmamış kitleler dahi HDP’nin mecliste yer almasını istiyoruz diyorlar. Endişeleri şu, yarınlara yönelik bir karamsarlık var, iktidar devasa bir güce sahip sizler ise hiçbir yerden destek almıyorsunuz. Ekmek derdinde olanların partisisiniz sizler diyorlar. Bir taraf trilyonları devlet hazinesinden alan iktidar partisi, devasa reklam kampanyaları, -elimizde belgeler var- valilikler, kaymakamlıklardan tutunda okul müdürlerinden tutun da Diyanet’in tüm kadrosu dahil olmak üzere AK Parti’nin kampanya sözcüleri gibi bilfiil çalışıyorlar. Devletin ödenekleriyle – bir ara bir program için Avrupa’da iken şahit olmuştum – Diyanet kadrosundan 100 kişi devletin ödenekleriyle maaşıyla ama AK Parti’ye oy toplamak için Avrupa’da görevlendirilmişlerdi. İç güvenlik yasası da çıktıktan sonra valilikler eliyle kurumların üzerinde baskı kurarak çalışmalar yapmaktalar” şeklinde konuştu.

11000558_10153545300425101_2965355918349292847_o

“TESCİLLİ BİR HIRSIZ VAR KARŞIMIZDA”

28 Şubat sürecinde kendisi ve ailesiyle beraber başörtüsünden dolayı yaşadığı eziyeti de anlatan Kaya, AK Parti’deki yolsuzluk söylemleri üzerine konuşarak, “Artık tescilli bir hırsız var karşımızda. Bu tescilli hırsızlığın 7 Haziran seçimlerinde de kendini göstereceği endişesi var insanlarda. İnsanlarda HDP’nin tüm halkların bırakın meydanlarda grupları yuhalatmayı, tüm renklerin zenginlik kabul edilerek hizmet edecek bir hareket olduğu vurgulanıyor. HDP toplumsal barışın olmazsa olmazı olduğu gerçeğini kabul ediliyor. Türkiye’deki her kesimden temsiliyetleri içinde barındırarak toplumsal barışın güvencesi olduğunu gösteriyor. Ben yıllarca başörtüsü hakkı ile mücadele etmekten, mazlumların, İslam dünyasındaki zulme karşı direnişin içinden gelmiş Türk bir Müslüman olarak, benim kitabımda, elçimizin dediği gibi, ‘Tüm insanlar tarafın dişleri gibi eşittir” ilkesini baz olarak yıllarca mücadele ettim. Bu mücadelelerimin HDP çizgisinde asgari müşterekler çerçevesinde kesiştiğini gördüm. Bu düşüncelerle HDP ile çalışmaya başladım. İki dönem MYK’sında görev yaptığım HDP’nin şimdi de İstanbul’dan inşallah bütün insanlara hayırlı olması niyetiyle adayıyım. 8 Haziran’da tüm halkların bayramı olarak kutlayacağız inşallah” dedi.

“TARAFSIZ BİR BASIN İSTİYORUZ”

Kaya’dan sonra HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Şefika Gürbüz kısa bir tanıtım konuşması yaptı. Gürbüz HDP’nin kadına tanınan haklar konusunda tüm diğer partilerden çok daha üstün bir noktaya geldiğini ifade ederek, “Bizde kadının temsiliyet oranı yüzde 50 seviyesine gelmiştir” dedi. Gürbüz’ün ardından aynı bölgeden Milletvekili Adayı M. Şerif Öner söz aldı. Kahvaltıya katılan gazetecilere ithafen yaptığı konuşmasında, “Biz bu süreçte tüm ezilmiş Türkiye halklarının yeni kader çizgisinin belirleneceği bizler gerçekten özgür, ilkeli, demokratik ve gerçek bir basın istiyoruz bu ülkede. Başta TRT ve diğer AKP yanlısı medya gruplarının yaptığı gibi gerçek dışı yanlı haberlerin değil, bu ülkenin bütün halkların hakları için tarafsız haberler yapılmasını istiyoruz bu süreçte. Bu seçimin diğer seçimlerden çok farklı bir seçim olduğunun hepimiz farkındayız” dedi.

11001689_10153545300415101_2225774489449950971_o

DİYANET’İN KALDIRILMASI VE KABE BENZETMESİ SORUSU?

Kahvaltılı buluşmada gazeteciler de milletvekili adaylarına sorularını yöneltti. Haber Aktivite Gazetesi İmtiyaz Sahibi Taylan Ergün Hüda Kaya’ya yönelik olarak, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Diyanet İşleri’nin kaldırılması ve Taksim-Kabe benzetmesine yönelik sözlerine yönelik düşüncelerini sordu. Hüda Kaya soruya, “Öncelikle HDP’nin seçim bildirgesinde de yer aldığı gibi Diyanet’in ve zorunlu din dersinin kaldırılması vurgusu vardı. Tüm seçim bildirgesinin içerisinden tek bir noktaya, emekliye ve işçiye en az bin 800 lira net eline geçecek asgari ücretin olmasından, kadının eşitsizliği, kadına şiddetsiz, tecavüzsüz günlere gideceği, çocukların istismara uğramadan en güvenli ortamlara ihtiyacı olmasından tutunda hiç birine eleştiri getiremediler. İçlerinden cımbızla seçerek HDP’ye saldırmaya kalktılar. Bugün Diyanet üzerinden HDP’ye saldıran başta iktidar yöneticileri kadrolar, İslami kesimden tüm arkadaşlar, 28 Şubat öncesinde ve sonrasında Diyanet İşleri’ne ‘Hıyanet İşleri” derdik, Beyazıt’ta, hep birlikte sisteme karşı muhalifler olarak YÖK kaldırılsın eylemleri yapardık. İktidar olduktan sonra YÖK’e sahiplendikleri gibi bugün bu arkadaşlar darbecilere sahiplendiği gibi sistemi Yezidçiliğin kurumsallaşmış hali olan tek dini, tek ırkı, tek bayrakçılığı, tek vatancılığı ve tekçiliği tamamen dini argümanlarla süsleyip insanlara din diye anlatan böylesine bir devlet dinini, saltanatçı dinini sahiplenmeleri doğrusu kendi paradokslarından bir tanesi. Bir önceki seçimde darbecilerle hesaplaşacağız, yüzleşeceğiz, yargılayacağız diyerek gelenler bugün 28 Şubat darbecileri de dahil olmak üzere tek bir darbeci hapiste değil. Kim hapiste, on binlerce insan düşündüğünden, yazdığından, siyasi düşüncelerinden dolayı hapisteler. Yani geçmişteki ilkelerinin bugün tamamen tersini yapan bir iktidar var karşımızda. Bugün Diyanet’i de bu şekilde sahiplenmeleri garipsenecek bir durum değil. Artık sistemin bir parçası haline gelen, devletleşen bir iktidar var karşımızda. Din devletin tekelinde olmamalı. Ben bunu kendi adıma, HDP’den önce de ‘Hiyanet İşleri” diyordum bugün de diyorum. Diyanet işleri alevinin çocuğuna Sünni eğitimi veremez, Şafii’nin çocuğuna da Hanifi eğitimi veremez. Bir Ermeni’nin, bir Hristiyan’ın çocuğuna da Müslümanlık dersi veremez bu devletin vazifesi değildir. Dinlerde eşitlik vardır, bu kitabımızda da böyledir. Hele hele de Kuran’ı pasta yapıp yiyenler, Bakara makara diyip yuvarlayanlar bunu hiç iddia etmesinler. Onlar dönsünler kendilerine baksınlar. Taksim meselesine gelirsek, orada bir günün, bir tarihsel vakıanın önemine vurgu yaparken, nasıl ki Müslümanlar Hacca gitmek için Kabe’ye gitmeleri gerekiyorsa, Taksim’de bedel ödenmiş, kan dökülmüş, kaldı ki bu iktidar tarafından bayram ilan edilmiş. Daha dün AK Parti’nin ‘Taksim’de bayram’ afişleri elimizde dururken iki yıl sonra ne oldu da bu kitleleri potansiyel tehlike olarak görüyorsunuz” şeklinde cevapladı.

“HÜKÜMET BARIŞ MASASINI DEVİRMENİN DERDİNDE”

Türkiye Kent Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Salih Sütlan’ın çözüm sürecinin şu anki durumu üzerine düşüncelerini sorduğu soruya Hüda Kaya, “HDP’nin özellikle Kürt halklarının yaşadığı bölgelerde, 7’den 77’ye herkesin dilinde ‘Barış’ olmazsa olmaz. Gece gündüz barış için dua eden, evleri yakılmış, evlatları katledilmiş, nice faili meçhullere gitmiş, yüreği cehenneme döndürülmüş ama hala barış diye dua ediyor. Tek geleceğini barış üzerine kuruyor. İktidarlar bugün vardır yarın yoktur. HDP’nin de, bu halkın da tek seçeneği barıştır. Bu barış AK Parti yokken de bu Kürt halkı barışa olan iradesini, tek taraflı ateşkes kararını ortaya defalarca koymuştu. Bunu bu iktidar döneminde de ortaya koydu. Hükümet, bazı dış politika projelerinden dolayı eli mahkum kaldı ve Kürt halkının barış talebine bir adım atmak zorunda kalmıştı. Bugün mecbur kaldığı bu barış adımı baktı ki Kürt halkının kendi özgüvenini pozitif anlamda etkiliyor ve kendisi için bir çıkar olmadığını gördü, attığı adımdan bin pişman, masayı devirmenin derdinde ve telaşında olduğunu görüyoruz. Ağrı olayı da bunlardan bir tanesiydi. Tarih bunları asla affetmeyecektir. Bu iktidar olmasa da bu halk muhakkak barış için uğraşacağız. Barış onların elinde mahkum değil” şeklinde konuştu. Aynı soruyla ilgili bir açıklama yapan Milletvekili Adayı Şefika Gürbüz de ilave olarak “Devlet barış sürecini sürdürmek isteseydi, Bingöl’de 300 tane koruyucu almazdı. Bugün devlete rağmen çözüm sürecini devam ettiren HDP’dir, Kürt halkıdır” dedi.

 

“BARAJ ALTINDA KALINIRSA HALK SİVİL İTAATSİZLİK GÖSTEREREK DESTEK VERECEK”

Arnavutköy Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mustafa Teke Milletvekili Adayı Hüda Kaya’ya yönelik olarak, köken olarak Karadeniz bölgesinden Sinop’lu bir HDP milletvekili olarak HDP’nin yüzde 10’u aşamaması halinde ‘Diyarbakır’da ayrı meclis kurarız’ söylemleri için ne düşündüğü ve böyle bir oluşum gerçekleşirse Sinoplu bir HDP milletvekili olarak bu meclise gider misiniz? Şeklindeki sorusuna Hüda Kaya, “HDP adına nereden ne söylenirse söylensin HDP yöneticileri olarak bunların dikkate alınmaması gerektiğini söylememe gerek yok. Eğer diyelim ki Allah korusun, -inşaallah bir yol kazasına uğramayız, inşallah trafolarda sağlam nöbetler tutulur, o gece çok önemli çünkü devletin bakanı biliyorsunuz, Taner Yıldız bile şaka gibi bir açıklama yaptı. Trafolara kedilerin girmesinin güvencesi yok diye açıklama yaptı. Böyle bir ülkedeyiz, şaka gibi bir ülkedeyiz maalesef. Eğer şayet baraj aşılmaz ise diyelim ki yüzde 15’in içinden çalınırsa ki biz o gece tam kadro hırsızlara karşı nöbet tutacağız. Var mı böyle bir ülke. Hırsıza karşı sandık başında nöbet eylemi. Allah korusun diyorum biz ilk olarak demokratik anlamda ve hukuki anlamda,Ankara ayağında bir siyasi mücadele ortaya konacak. Bu sürecin gayrimeşruluğu, eşitsizliği ortaya konulacak. Ve en kısa zamanda bir erken seçim için mücadele yapılacak. Diğer taraftan halklar boş mu duracak. Halklar kendi adlarına sivil bir itaatsizlik eylemleri ile en masum en temiz şekliyle, bu sisteme bu hükümete karşı bu adaletsizliğe karşı sivil itaatsizlik olarak göstererek bu sürece destek vereceklerdir muhakkak. Ve erken bir seçime eşit şartlarda girmenin mücadelesini vereceklerdir. Bunun başka B planı C planı yoktur. Bu kadar nettir” şeklinde cevap verdi.

“TÜRKİYE HDP’LİLEŞECEK”

Son olarak Arnavutköy Semt Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Aydın Çoban seçim güvenliğini HDP ne şekilde sağlayacak sorusuna Kaya, “Diyelim ki HDP barajın altında kaldı. Bunlar bindikleri dalı kesecekler. 90 yıldır bu sistem nasıl bizi birbirimizden uzaklaştırdı. Bizler de 28 Şubat sürecini yaşayıp hapisle tanışınca baktık ki halkın bir kısmını gerici bir kısmını bölücüler olarak ayrıştırmış. Biz ezilenler olarak bir arada olmak zorundayız. HDP barajın altında kalırsa sistem baltayı ayağına vurmuş olur. Ve aslında HDP belki de çok daha büyük bir atılım ile gerçek manada Türkiyeleşecek. Eğer barajın altında HDP’yi bırakırlarsa Türkiye HDP’lişecek. Buna da gerek kalmayacak. Bunu Ağrı’daki seçimlerde de gördük. Seçimler tekrarlata tekrarlata aradaki oy farkı artarak binlere vardı. İktidar kendi sonunu hazırlayacak ve bu sistem ciddi anlamda sorgulanır hale gelecek” şeklinde cevap verdi. Basına özel düzenlenen toplantı kahvaltı salonu önünde milletvekili adayları ve Arnavutköy HDP İlçe Yönetimi’nin toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Arnavutköy Medya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir