Arnavutköy’de geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan Tapu Dolandırıcılığı’nın yankıları sürerken, sahte evraklar ve kimliklerle yaklaşık 20 milyon liralık vurgunun yapıldığı dolandırıcılık olayına adı karıştığı iddia edilen tapu çalışanı Sabri Elçim HaberAktivite’ye konuştu. Birçok kişinin merak ettiği ve dolandırıcılık olayına içeriden yardım ettiği iddia edilen Sabri Elçim, yaşanan olayı ve mağduriyetini yalnızca HaberAktivite’ye anlattı. “Usulsüz hiçbir işe imza atmadım” 20 milyonluk vurgun olayında uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığını ifade eden Sabri Elçim, yapılan haberlerden dolayı psikolojisinin olumsuz etkilendiğini ve mağdur edildiğini söyledi. Olayın aydınlanacağına inandığını söyleyen Elçim, “25 yıllık memuriyet hayatımda usulsüz tek bir evrakta imzam olmamıştır. Kursağımdan haram lokma geçmemiştir. Beni bu dolandırıcılık çetesinin bir üyesi gibi göstermeye çalışanlardan davacı olacağım” dedi. Tapu’nun en kıdemli memuruydu 2009 yılında Arnavutköy Tapu Dairesi’nde göreve başlayan Sabri Elçim, Tapu Dairesi’nin en kıdemli memurlarından birisiydi. 2012 yılında üzerinde birden fazla haciz bulunan bir arazinin haciz kararlarından birisini kaldırması gerekirken yanlışlıkla tüm haciz tedbirlerini kaldırdığından dolayı 2013 Aralık ayından itibaren süresiz izinde olan ve bu süre zarfında da emekliliğini beklerken emlak ve gayrimenkul işi yapan Sabri Elçim’in hayatı geçtiğimiz günlerde yaşanan bir dolandırıcılık olayı ile adeta kâbusa döndü. Hadımköy Mahallesi’nde 23 dönümlük bir arazinin usulsüz yöntemlerle satışlının ardından yaklaşık 20 milyon lira haksız kazanç sağlayan yedi kişilik dolandırıcılık çetesinin çökertildi haberleri ile çalkalanan Arnavutköy’de çete üyelerine yardım eden isimlerden birisinin de Arnavutköy Tapu Dairesi çalışanlarından Sabri Elçim olduğu iddia edilmişti. Gözaltına alınarak savcılığa sevk edilenler arasında yer alan Elçim, diğer 7 isim gibi delil yetersizliği ve takipsizlik kararı ile serbest bırakılmıştılar. “Bir telefonla hayatımı karartmaya çalıştılar” Gözaltına alınma gerekçesinin oldukça ilginç olduğunu söyleyen Sabri Elçim olayı şöyle anlatıyor; “Arnavutköy’deki arsasının kendisinden habersiz olarak satıldığını fark eden 72 yaşındaki Cevdet isimli bir şahsın polise başvurması sonucu olay patlak vermiş. Sahte vekaletler, sahte kimliklerle işlem yapan çete üyelerine Arnavutköy Tapu Müdürlüğü’nde bir ismin yardım ettiği düşünülmüş. Olayın gerçekleştiği gün gerek tapudaki kamera kayıtlarında gerekse bankada para çekmeye giden şahıslardan birisinin beni bir akşamüzeri birkaç kez telefonla aramasından dolayı polis tarafından gözaltına alındım. Savcılık tarafından bana telefon görüşmesi yaptığım ismi tanıyıp tanımadığım ve ne konuştuğum soruldu. Oysa ben bahsi geçen kişiyi tanımıyorum. Ne zaman konuştuğumu bile hatırlamıyorum. Bizler tapuda çalışan bir memur olduğumuz için zaman zaman bizleri arayan ve bilgi almak isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizleri arayanların çoğunu da tanımamız elbette ki imkansız. Bu telefon görüşmesinden dolayı çete üyelerine Tapu Müdürlüğü içerisinden yardım eden ismin benim olduğundan şüphe edilmiş. Oysa savcılıkta verdiğim ifadede de belirttiğim gibi bahsi geçen tarihlerde ve halen daha ben süresiz izindeydim. Tapu’ya girerek herhangi bir işlem yapmam söz konusu değil. Bu tamamen bir iddiadan öteye geçmez. Bir komplonun kurbanı edilmeye çalışıldım” dedi. “Psikolojim bozuldu” 1 hafta boyunca birçok basın yayın organında olayla ilgili kendi adının da zikredilmesinden dolayı büyük sıkıntılar yaşadığını söyleyen Sabri Elçim, “Psikolojik olarak çok olumsuz etkilendim. Günlerdir gözüme uyku girmiyor. Suçlanmaya çalışıldığım olay ile uzaktan veya yakından zerre alakam olmadığı halde bu şekilde adımın lanse edilmesi beni fazlasıyla yıprattı. Ancak konu ile ilgili tüm hukuki girişimlerde bulunarak özellikle gazetelere olayın gerçekliğini anlamadan yaptıkları haberlerden dolayı dava açmayı düşünüyorum” dedi. Tapu’da kim kime dum duma Dolandırıcılık olayında Tapu Dairesi içerisinden birisinin çeteye yardım etmiş olma olasılığının yüksek olduğunu da savunan Elçim, “Ne yazık ki personel yetersizliğinden dolayı zaman zaman sıkıntıların yaşandığı bu daire içerisinde bazen öyle yoğun anlar oluyordu ki, içeriye giriş çıkış yapanın haddi hesabı yoktu. Emlakçıların elemanlarından, belediye personellerine, avukatlardan satış işlemi yapanlara varıncaya kadar. Şimdi burada kimi suçlayabiliriz ki. Herhangi bir ismi zikretmek kul hakkına girmek olur” dedi. Kaynak: haberaktivite.net
Benzer
Arnavutköy’de Tarihi Eser Kaçakçılığı
Arnavutköy’de Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait 160 adet sikke ele geçirildi. Olayla ilgili 1…
Yusuf Gün son yolculuğuna uğurlandı
Uzun süredir mücadele ettiği beyin tümörüne yenik düşen Arnavutköy Kent Konseyi Başkanı ve aynı zamanda…
Arnavutköy Ramazan İmsakiyesi
Mübarek Ramazan-ı Şerif ayının gelmesiyle birlikte huzurlu bir aya girmiş bulunmaktayız. Arnavutköy Haber Gazetesi olarak Diyanet…